Yozgat özelinde atılması gereken adımlar net:
Çiftçilere sürekli ve uygulamalı dijital tarım eğitimleri düzenlenmeli, Bozok Üniversitesi ve diğer eğitim kurumları ile işbirlikleri güçlendirilmelidir. Kırsal alanlarda internet altyapısı geliştirilip erişim artırılmalı, dijital okuryazarlık seferberliği başlatılmalıdır. Düşük faizli krediler, hibe programları ve Tarım ve Orman Bakanlığı ile TKDK’nın 2025-2026 destekleri, dijital tarım ekipmanlarına yatırım için etkin şekilde sunulmalıdır.
2026 yılı bitkisel üretim destekleri, Yozgat tarımı için büyük fırsatlar sunuyor. Temel destek dekar başına 310 TL’ye çıkarıldı. Birinci kategorideki ürünler (aspir, mercimek, nohut, patates, kuru soğan ve yem bitkileri) için dekar başına 310 TL; buğday, arpa, dane mısır ve ikinci grup yem bitkileri için de 403 TL destek sağlanıyor. Pamuk ve çeltik üreticileri ise dekara 697,5 TL temel destek alacak. Bu destekler, dijital sulama sistemleri, sensör tabanlı toprak ve iklim takip cihazları ile veri analitiği yatırımlarının finansmanında doğrudan kullanılabilir.
Hayvancılıkta da destekler çeşitlendi. Dane yem üretimi için yulaf, çavdar ve tritikale destek kapsamına alındı ve birinci grup yem bitkilerinde dekara 310 TL ödeniyor. Bu, yem üretimi ile hayvancılığı entegre eden dijital sistemlerin uygulanmasını kolaylaştıracak ve verimliliği artıracak.
Üniversiteler, özel sektör ve kamu kurumları arasında veri paylaşımı ve ortak projeler teşvik edilmeli; sahadaki deneyimler düzenli olarak raporlanmalı ve yaygınlaştırılmalıdır. Bu sayede Yozgat tarımı, hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda rekabetçi hâle gelecek. Akıllı sulama ve sensör tabanlı sistemler, maliyet tasarrufu ve çevresel sürdürülebilirliğin yanı sıra sürdürülebilir üretim için kritik olacak. Hibe ve destek programları, çiftçilerin teknolojiye geçişini hızlandıracak ve yatırımların geri dönüşünü güvence altına alacaktır.
Yetkililere ve paydaşlara düşen görev açıktır: Çiftçinin teknolojiye erişimini sağlamak, uygulamalı eğitimlerle bilgi seviyesini yükseltmek, dijital yatırımlara finansal destek ve hibeler sunmak, üniversite, özel sektör ve kamu işbirliğini güçlendirmek ve sahadan gelen verileri düzenli olarak analiz etmek. Başarılı uygulamalar hızlıca yaygınlaştırılmalı ve destekler özellikle yüksek verim potansiyeli taşıyan ürünlerde etkin kullanılmalıdır.
Eğer bu adımlar kararlılıkla atılırsa, Yozgat tarımı sadece Türkiye’de değil, uluslararası alanda örnek gösterilecek bir model hâline gelebilir. Verimlilik artışı, maliyet tasarrufu, sürdürülebilir üretim ve teknolojiye dayalı güçlü bir tarım sektörü, Yozgat’ın geleceğini bugünden şekillendirecek. Bu değişim, sadece çiftçiye değil, tüm Yozgat’a yeni ufuklar açacaktır.
Haftaya yeni bir öneride görüşmek üzere!