Piknik alanları ve halkın ortak kullandığı alanlar dinlenmek ve rahatlamak için kullandığımız kamu alanlarıdır. Özelikle yaz dönemlerinde ve tatil günlerinde gittiğimiz mekanlardır buralar.
Yani ortak kullandığımız mekanlar.
İnsanımız şehrin yoğunluğundan kurtulup şöyle ağaçlık göl manzaralı mekânlarda hava alıp dinlenmek istiyor. Hele bir de yeşillik ve deniz manzaralı olursa değmeyin keyfimize...
Bu konu kalabalık ve büyük şehirlerde daha da büyük önem arz ediyor. Onun için belediyelerin bir görevi de geniş ve refah yeşil alanlar kurup aile çay bahçeleri oluşturmaktır. Millet Bahçeleri de işte bu amaçlar için yapılıyor.
Ancak bizim de vatandaş olarak önemli görevlerimiz var. Buralara sahip çıkıp böylesine güzel mekânları korumak, temiz tutmak ve çevreye, doğaya zarar vermemek.
Ne yazık ki şahit olup görüyoruz insanımız çevreyi çok hor kullanıyor, çevremizi kirletmekten geri durmuyoruz. Öyle şey olur mu diyorsanız buyurun piknik alanlarını, aile çay bahçelerini gezin görün, bizzat şahit olun. Muhteşem deniz manzaralı güzelliği ellerimizle nasıl yok ediyoruz, nasıl kirletiyoruz görün !
Halkın yoğun ilgi gösterdiği alanlar bakın ne duruma geliyor: Masaların altı pislik yığını, çöl çöp sağa sola atılmış, hele hele bir de çekirdek rezaleti var ki sormayın; Çevre şişe atıklarından gecilmiyor.
Gencecik delikanlının elinde poşet çitleyip çitleyip kabuğunu caddeye atıyor, utanma yok sıkılma yok!.. Çevremize duyarsız vaziyette kirletmeye devam ediyor. Bu şahısa sorsanız vatanımı çok seviyorum diyecektir. Nasıl bir sevgiyse bu? Uyaracak olursanız sana ne diyecek sizi tersleyecek. Çok ileri giderseniz kavga bile ederler sizinle...
Kent Parkı, Millet Bahçesini dolaşıyoruz: Masaların altı pislikle dolu, çevresinde çöp poşetleri ve atıklar midenizi bulandırıyor; burada insan oturmuş mu diye şüphe ediyorsunuz. Tuvaletler mi; kullanılmayacak şekilde berbat ve bakımsız.
Keyifle içilip atılan şişeler, rastgele çevreye dağılmış durumda. Bu şişeler birinin ayağına batarsa, yangın çıkarırsa ve araçların tekerleklerini patlatırsa vicdan azabı çekmez mı insan ? Malumunuz Adliye arkasın da tehlikeli bir yangın oldu yüreğimiz ağzımıza geldi.
Duyarsızlık, ilgisizlik ve umursamazlık içimize işlemiş... Bu kadar duyarsız olamayız biz!.. Çevresini bu denli kirleten başka ülkeler var mıdır sizce ?
Avrupa ülkeleri zorbalık ya da para cezası yöntemiyle de olsa bu kirliliği çözmüş durumda; çevreye bizden daha fazla duyarlılar. İnsanlar da duyarsız değil, anında şikâyet ediyor mani oluyor.
Piknik alanlarını geziyoruz, midemiz bulanıyor. Şehrini seven ve buraları kullanan duyarlı insanlar olarak yanımızda çöp poşetleri bulundursak, bunları çöp kutularına atsak, çevremizi kirletenleri uyarsak, gerekirse şikâyetçi olsak çok daha güzel olmaz mı?
Buralar kamu malı kamu arazisi değil mi? O halde kamu malına zarar vermek suç değil midir ? Bu kadar mı duyarsız olduk biz.
Ülkemiz cennet gibidir diyoruz gurur duyuyoruz: öyle ise cennet ülkemizi duyarsız insanların kirletmesine müsaade etmeyelim.
Vatanımızı seviyoruz bunun sözü mü olur: Elbette seviyoruz... Öyle ise sevdiğimiz Uğruna can verdiğimiz, bu vatanı birilerinin kirletmesine izin vermeyelim. Cennet yurdumuzu niye çöplüğe dönüştürelim. Birileri duyarlı olursa diğerlerinin de yüzü kızaracak ve yaptığı işten utanıp bize tabi olacaktır. Ülkemize ve çevremize sahip çıkalım, cennet ülkemizin çöplüğe dönmesine seyirci kalmayalım.
Buralar hepimizin kullandığı ortak kamu malıdır; kamu malına sahip çıkalım. Sen ben duyarsız olursak çevremizi kim koruyacak öyle değil mi dostlar?...