Her insan bir hikayenin konusu; yaşayan kişi o hikayenin baş kahramanı. Hayallerde hikaye aramaya gerek yok, gerçek yaşamda binlerce İlginç hikayeler var. İnsan bazen çevresindeki hikayeleri göremiyor, oysa içimizde ne ibretlik hikayeler var!
Hemşehrimiz yazar Hamit Uzun’u ziyaretimde gördüm o hikayelerin baş kahramanlarını...
Gerçek hikaye konusu olan “Sarı Çiğdem” kitabını gözyaşları içinde okumuş çok etkilenmiştim. Sonra Hamit Uzun’un hikayesini dinleyince içime bir hüzün çökmüştü. Hikayemi dersiniz roman mı bilmem ama gerçek hikaye işte buydu bence... Sapa sağlam bir delikanlının sandalyeye mahkum kalışı ve dağılan yuvanın kalıntıları...
Belki bazılarınız gitmiştir Huzurevlerine; bakımevleri de öyle, hatta Çocuk yuvaları da... Buralardaki gerçek yaşamı hikaye ve romanlarda göremezsiniz. Çünkü buralar gerçek hayat hikayelerinin dile geldiği mekanlardır.
Yozgat da iki bakımevi bir de huzurevi var. Huzurevindekileri bir kaç kez ziyaret etmiştik. Yatağa bağımlı bir öğretmenimizi görünce çok üzülmüştüm. Hayat hikayesini dinledim sonu hüzünle biten gerçek bir yaşam hikayesiydi. Hani deriz ya bir dokun bin ah işit diye! Buradakilerin hepsi öyle, bir hikaye yazmışlar ama sonu hüzünle bitmiş...
Bakımevin de rahmetli babam da kısa bir süre yattı. Onu ziyarete gider ağıtla dönerdik. Çünkü hepsinin hikayesi acı ve hüzün dolu... Mutluluk onlar için hayal bile değil çünkü birçoğunda düşünecek hayal kuracak zihin de kalmamıştır. Öyle duygulanıyorsunuz ki insanın dayanma gücünü aşıyor!
Özel bakımevinde de yakınlarımız var. Her gittiğimde bütün bedenim titriyor. Dayanma gücünü kaybediyorum. Çünkü oraya varınca başka bir âlemdesiniz ve hüzünle sona ermiş olan gerçek hikayeleri dinlemek izlemek acı veriyor size... Bunların hepsi insan; anneniz, babanız, kardeşiniz ve bacınız; ama hikayeler gerçek ve dayanacak gibi değil... Gerçek hikaye- roman kitabı işte bu, hayal dünyasında hikaye armaya gerek yok...
Engelliler Günü nedeniyle bir din görevlimiz mekanı ziyaret ediyor. Hatır ve hasbıhalden sonra: bizden bir isteğiniz var mı diye soruyor? Bir erkek diyor ki: Hocam ne olur kadınlara söyle de eşlerini aldatmasınlar! Bunu söyleyen hikayenin kahramanı da eşi tarafından aldatıldığı için ruhen hasta hale gelen bir insan...
Orada yaşanmış gerçek hikayeler çok. Birçoğu da hüzünlü belki yüreğiniz o hikayeyi dinlemeye dayanmayacak ama hikayeler hep gerçek ve yaşanmış, yaşanmaya da devam ediyor. Yuvada yetişmiş bir delikanlıyı dinledim anlattıklarına inanamadım ama gerçek hikaye bunlar...
Bize ne oluyor ki huzurlu yuvalarımızda huzursuzluk yaşıyoruz? Bize ne oluyor ki mutlu yuvamızı dağıtmak için her şeyi yapıyoruz hayatı birbirimize zindan ediyoruz. Hayal ürünü hikaye ve romanları okumayın gidin buralardaki gerçek hikayeleri dinleyin ve ibret alın. Yaşadığınıza şükredin, mutluluğunuzu huzurunuzu elinizin tersiyle itmeyin. Hatta bu nimetleri bahşeden - Yaratan Allah’a dua ve şükredin. Aranızdaki engelli kardeşlerinize de merhametle şefkatle yaklaşın... Şükür ya Rabbi bize nimet ve sağlık verdin diye de dua edin olur mu?