Son zamanlarda yapılmış en iyi sağlık hizmetlerinden biri. Biz de rahmetli babam rahatsızken çok faydasını gördük. Her zaman hastaneye gidemeyen yaşlı, yatalak hastalar için büyük kolaylık. Kanları alınıyor, sondaları takılıyor, reçeteleri yazılıyor, yaraları pansuman ediliyor… Hasta yakınları da bu hizmetle bir nebze nefes alıyor, rahat ediyor diye düşünmüştüm… Taa ki geçen güne kadar.

Bir tanıdığımızın babası rahatsız. Artık yatağa bağımlı ve 80 küsur yaşında. Evde bakım hizmetinden yararlanıyorlar. Annesi, abisi, kardeşleri sırayla ilgileniyorlar. Babasının sondası çıkmış, sonda idrar kaçırmaya başlamış. Böyle olunca yatak, çarşaf, yorgan hep batmış. Annesi yaşlı, ne yapacağını bilememiş. Çocuklar çalışıyor, mesaileri bitmemiş. İş yerlerinden evde bakımı aramışlar. “Şimdi gelemeyiz, yarın geliriz” demişler.

"Nasıl yani?" dedim. Adam yarına kadar bu hâlde mi bekleyecek?

“Şaşırmadım, hep böyle yapıyorlar” dedi annesi. 112 Acil’i aramışlar, onlar da “Evde bakım hastası, biz gidemeyiz, onlar gitsin” demiş. Şaka mı bu?

Böyle bir hasta bekleyebilir mi? Elinden gelse, sondayı değiştirebilse annesi ya da kardeşleri yapacak. Ama maalesef ki sonda çıkarıp takma gibi bir eğitimleri yok. Olsa zaten evde bakımı niye arasınlar? 80 küsur yaşındaki adam, idrar sızdıran sondasıyla bir gün boyunca yatacak mı? Peki ya annesi, kardeşleri ne yapacak?

Böyle saçma bir şey olabilir mi?

Evet, anlıyorum, çok hasta var. Tek onlar değil, yetişmek kolay olmuyor. Bunların hepsini anlarım. Ama derde çare olamadıktan sonra, ne yapsın bu hasta yakınları? Acil bir durum olmasa ısrarcı olmazlar. Çaresizler çünkü…

Ülkede prosedür hep eksik, hep yanlış işliyor. Evde Bakım büyük bir hizmet ama bir boşluk, bir eksiklik var. “Evde Bakım Hizmeti” diye koca harflerle yazılan başlık, küçük bir hizmete dönüşüyor. Kimse vakti zamanında alamıyor bu hizmeti.

Daha sonra hemşire bir arkadaşlarını aramışlar, gelip o çıkarmış sondayı.

Yine söylüyorum; sağlık sektörü zor, meşakkatli. Kimse özel ilgi beklemiyor. Bunu çıkarları doğrultusunda kullananlar da var, evet. Ama mağdur olanlar da var. Yazmamı çok istediler. Çünkü üzgünler, çünkü çaresizler.

Bizim gibi eminiz çok vardır, dediler. Belki düzelir… dediler.

Düzelir mi, bilmem.

Ama inşallah diyelim.

Bu ülkede bir şeyler düzelir umarım. Küçük de olsa "Oh be" dediğimiz düzeltmeler, yenilikler olsun…