(Gerçekten duyan var mı?)Gençlerin Duymadığımız Sesi”

Gençler artık tavsiye sevmiyor” diyoruz…

Peki kim sevdi ki sadece öğüt dinlemeyi?

Unutmayalım: Gençler söze değil, samimiyete kulak verir.

Onlara bir şeyler öğretmek değil, yanlarında yürümek gerek.

Ama kimse elini uzatmıyor artık.

Kimse diz çöküp gözlerine bakmıyor bir gencin.

Yorgunlar…

Sistem yorgun, toplum yorgun, aileler yorgun…

Ve gençler?

Onlar artık kırgın.

Kırgınlar, çünkü en çok sevdiklerinden ilgi göremediler.

Kırgınlar, çünkü başarıları puanla, başarısızlıkları kişilikle ölçüldü.

Kırgınlar, çünkü “biz senin iyiliğini istiyoruz” denilerek, kendileri olmalarına izin verilmedi.

Kırgınlar, çünkü “büyü” dendi ama hiç çocuk olamadılar.

Sosyolojik olarak gençlik, artık sadece bir çağ değil, bir arayış.

Fizyolojik değişimlerle birlikte, duygular çalkantılı;

Psikolojik olarak, dünyayla ve kendileriyle baş başa kalmış durumdalar.

Anlam peşindeler. Ama onlara sadece başarılı ol, güçlü ol, sus!” deniyor Sustum, Anladın mı” diyor

Bir genç şöyle fısıldıyor belki de içinden:

Ben başarmaktan çok, anlaşılmak istiyorum.”

İşte burada durmalıyız.

Çünkü anlamayan bir toplum, sadece eleştirir.

Bu gençler çok değişti” deriz…

Peki biz değişmeden nasıl ulaşacağız onlara?

Kuşaklar arasında uçurum yok,

duyulmamış hikâyeler var.

Ve gençlerin her biri bir hikâye…

Kimisi içini dökecek bir omuz arıyor,

Kimisi sustuğu yerden çığlık atıyor.

Kimisi de hayata küsmüş, Beni yok saymayın” diyor.

Dini açıdan bakarsak, gençlik ne inançsız ne boşlukta…

Onlar inancın özünü arıyor, şekle değil ruha bakıyor.

İmanla aklı barıştırmak istiyorlar.

Soru soruyorlar, çünkü hakikati ciddiye alıyorlar.

Ama onları susturuyoruz: Sorgulama!”

Peki kim dinliyor bu gençleri?

Sadece ekranlar mı?

Algoritmalar mı?

Yoksa sessizlik mi?

Gençler aslında ne istiyor?

Cevap çok sade:

Benimle yürü. Ama beni olduğum gibi kabul ederek.”

Ne nasihat bekliyorlar ne de takdir.

Gerçekten burada mısın?” sorusuna cevap arıyorlar.

Ve sonra kendi kendilerine mırıldanıyorlar:

Beni biri görse… Benim içimdeki o çocuğu biri anlar mıydı?

Bu yazıyı okuyan yetişkin…

Belki sen de bir zamanlar anlaşılamadın.

Unutma, senin sustukların, onların cümleleri olmuş olabilir.

Şimdi aynaya bakma zamanı.

Gençler ne istiyor değil, biz onlara ne veremedik?

Belki de gençlik bizden öğüt değil, yoldaşlık, yan yana yürümek istiyor.

Yargı değil, şefkat istiyor.

Yalnızlık değil, anlamlı bir bağ arıyor.

Bir cevaba değil, birlikte aramaya ihtiyaç duyuyorlar.

Genç olmasak da yüreğimiz genç diyenler . Bu yazı sizede gelsin!