Zalimlerin zulmü o kadar acımasız hale geldi ki: kundaktaki bebekleri bile katletmeye başladılar. İslam coğrafyasında dökülen kanlar göklere ulaştı, melekler utancından ağlar hale geldi. Suçsuz günahsız kadın, kız ve çocuklar bombalarla parçalandı, evleri başlarına yıkıldı. O yetmedi yurtlarından yuvalarından çıkarıldılar, okyanuslarda boğulup cesetleri kıyılara vurdu.

Ne garip ki bu olaylar hep İslam coğrafyasında Müslümanlara reva görüldü. Zalimlere karşı hür dünya, kör, Sağır ve dilsiz kesildi. Firavunlar depreşirken mazlumlar ezildi. Garipler aç ve susuz, evsiz barksız bırakıldı. Bugün tüm dünyanın gözü önünde Suriyeli sığınmacılar hayvanların dahi kalamayacağı çadırlarda esir hayatı yaşıyorlar. insanlık dışı muameleye tabi tutuluyorlar. Güya insan hakları var, güya Birleşmiş Milletler...

Hatırlayın: Suriye’de savaşın en büyük mağduru çocuklar olmuştu.
Çocukların kimi hayatını kaybetmiş, kimi de ağır yaralar alarak sakat bırakılmıştı. 2014 yılında bombardımanda ağır yaralanan 3 yaşındaki Suriyeli çocuğun, “Gidince sizi Allah’a şikayet edeceğim” sözleri tüm dünyada geniş yankı uyandırırken, Suriyeli Aylan Kurdi’nin kıyıya vuran cesedi vicdanlarda derin yaralar açmıştı. Ama zalimler durmadılar zülümlerine devam ettiler.

Hatırlayın bu zalimler Afganistan’a girip orayı kan gölüne çevirdiler; Müslümanları böldüler birbirine kırdırdılar. Hindistan’da Müslümanları diri diri ateşe verdiler, evlerini yaktılar. Zalimce kırbaçlayıp bitkin düşürdükleri insanların üzerine odun döküp ateşe verdiler. Onlar demedi mi: Sizi Allah’a şikayet edeceğiz !..

Mianmarda insanları diri diri yakan zalimlere dur diyen oldu mu? Hür dünya yine sessiz, Sağır, kör ve dilsiz kesilmedi mi? Bu Avrupa, bu Amerika, bu Rusya ve Birleşmiş Milletler sesini çıkarıp zalimlere niye dur diyemedi? Zulme uğrayanlar Müslüman oldukları için mi sessiz kaldı bu zalimler? Şimdi biz demiyor muyuz, Ey zalimler, Ey Firavunlar “Sizi Allah’a şikayet edeceğiz!”

Filistinli kardeşlerimizin suçu neydi, yurtlarından yuvalarından edildi. Üç buçuk Yahudiye köle duruma sokuldu! Niye gıkı çıkmıyor bu hür dünyanın, koca koca devletlerin, emperyalist güçlerin? Daha ne kadar seyirci kalacağız bu zalimlerin zulmüne? Eşkiyadan ne farkı var bu zalimlerin? Dünün çetesinden, dağ başı soyguncularından ne farkları var bunların?

Filistin’de bir Yahudi terörist devleti kurdurup Müslümanların başına bela edenler bütün insanlığı tehdit etmiyorlar mı? Kuzeyde Azerbaycan sınırında bir Ermeni çetesi oluşturup Azerbaycanlı kardeşlerimize kan kusturanlar, katliam yapanlar aynı zihniyetteki zalimler değil midir? Ya bunlara seyirci kalanlara ne dersiniz?

Bu çereleri, bu zalimleri ve insanlık katillerini kimler besliyor, nasıl destekliyorlar? Bunların elindeki silahlar, tanklar ve füzeler kime ait olduğu belli değil mi? Ey zalimler, Ey Firavunlar şimdi biz sizi Allah’a şikayet etmeyecek miyiz?

Zülüm asla baki değildir, zalimler asla muvaffak olmamışlardır. Allah’ın adaleti kesin ve haktır! İnanıyoruz ki bu adalet yakındır. Şimdi Suriyeli küçük kardeşimiz gibi biz de diyoruz ki: “Sizi Allah’a şikayet edeceğiz!”

Mazlumların akan kanında boğulacaksınız. Masumların göz yaşında boğulacaksınız! Bugün garipler, çaresizler kaybediyor gözükse de Yevm’ül Kıyamette (ebedi alemde) perişan olacak sizlersiniz, bu müjdeyi bize Cenab-ı Allah veriyor. Çünkü Allah bakidir, diridir ve hüküm verenlerin en adilidir! Bu vesileyle ona sonsuz inancımız gereği biz de diyoruz ki: “Sizi Allah’a şikayet ediyoruz ... “

NOT: Ermeni çeteleri ile mücadele eden ve kendi toprakları Karabağı almak için şehit veren, kahramanca savaşan Azerbaycanlı Kardeşlerimizin yanındayız! Allah Yar ve yardımcıları olsun! Ermeni çetecilerine karşı susan ve seyirci kalan aynı güruha diyoruz ki: Ey Zalimler Zafer yakındır, Zafer Hakkındır!