4.Gençlik, Kadın ve Kırsal Girişimcilik Boyutu: Kapsayıcı Kalkınmanın Sosyo-Ekonomik Temeli
Sürdürülebilir kalkınmanın sadece ekonomik büyüme rakamlarıyla değil, toplumsal adalet, fırsat eşitliği ve sosyal kapsayıcılık ilkeleriyle de ölçüldüğü çağımızda; girişimcilik politikalarının kapsadığı demografik gruplar, kamu desteklerinin etki gücünü doğrudan belirlemektedir. Özellikle gençler, kadınlar ve kırsal bölgelerde yaşayan bireyler için geliştirilen özgün girişimcilik modelleri, yerel kalkınmanın sosyal boyutunu güçlendiren stratejik alanlar arasında yer almaktadır.
KOSGEB Yozgat İl Müdürlüğü’nün uyguladığı destek politikalarının bu noktada dikkat çeken yönlerinden biri, yalnızca sektörel değil; aynı zamanda demografik farklılıkları gözeten bütüncül bir kapsayıcılık yaklaşımı benimsemesidir. Genç girişimciler için sunulan eğitim, rehberlik ve ek destek modülleri; onları iş fikrinden işletme kurulumuna ve sürdürülebilir yönetim kapasitesine kadar yönlendirmeyi hedeflemektedir. Bu destek modeli, gençleri salt tüketici konumundan çıkarıp üretim süreçlerinin aktif bir parçası hâline getirmektedir.
Kadın girişimciliği ise Yozgat gibi geleneksel toplumsal yapının hâkim olduğu bölgelerde, sadece ekonomik değil aynı zamanda kültürel bir dönüşüm potansiyeli taşımaktadır. KOSGEB'in kadınlara yönelik ilave hibe oranları ve özel mentorluk programları sayesinde kadınların girişimcilik alanındaki temsili giderek artmakta; bu da yerel düzeyde toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda umut verici bir gelişmeye işaret etmektedir.
Bununla birlikte kırsal alanlarda yaşayan girişimci adaylarının desteklenmesi, kırsal göçün azaltılması, yerel kaynakların değerlendirilmesi ve bölgesel ekonomik denge açısından kritik önemdedir.
İl Müdürlüğü tarafından yürütülen yerinde eğitim faaliyetleri, saha gezileri ve kırsal kalkınma projeleriyle koordinasyon hâlinde geliştirilen destek mekanizmaları, kırsal girişimciliğin hem ekonomik hem de sosyo-kültürel bağlamda desteklenmesini mümkün kılmaktadır.
Tüm bu süreçlerde, KOSGEB Yozgat İl Müdürü Sayın Dilara Uyar’ın stratejik liderliği ve sahaya hâkimiyeti, destek politikalarının kâğıt üzerinde kalmadan uygulanabilirlik kazanmasında belirleyici rol oynamaktadır. Sayın Uyar’ın kapsayıcılığı önceleyen yönetsel yaklaşımı, dezavantajlı grupların destek sistemleriyle gerçek anlamda buluşmasını sağlamış; bu sayede girişimcilik, Yozgat’ta toplumsal bütünleşmenin aracı hâline gelmiştir.
Sonuç
Yozgat örneği, girişimciliğin yerel kalkınma için yalnızca ekonomik bir kaldıraç değil; aynı zamanda sosyal kapsayıcılığı artıran, insan kaynağını güçlendiren ve kurumsal etkileşimi derinleştiren çok boyutlu bir stratejiye dönüşebileceğini açık biçimde ortaya koymaktadır. Bu dönüşüm, standart destek modellerinin ötesinde; sahaya uyarlanmış, katılımcı, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir yönetişim anlayışıyla mümkün olabilmiştir.
2025 yılı itibarıyla KOSGEB Yozgat İl Müdürlüğü’nün geliştirdiği uygulamalar, özellikle “Girişimci Destek Programı” ve “Yozgat Girişimcilik Seçmeleri” gibi model çalışmalar aracılığıyla, girişimciliğin sadece bir ekonomik faaliyet değil; aynı zamanda bir kalkınma paradigması olarak konumlandırılabileceğini göstermektedir. Bu bütüncül yaklaşımla KOSGEB, destekleri yalnızca dağıtan değil; anlamlandıran, yönlendiren ve toplumsal katma değerle bütünleştiren bir kurum kimliği kazanmıştır.
Bu başarının ardında, yalnızca teknik bir yöneticilik değil; aynı zamanda stratejik bir kalkınma vizyonu ve sahaya duyarlı bir liderlik anlayışı yatmaktadır.
KOSGEB Yozgat İl Müdürü Sayın Dilara Uyar, bu sürecin merkezindeki isim olarak, kamu kurumlarında görmeye alışık olmadığımız ölçüde sahici, dinamik ve vizyoner bir kamu yöneticiliği profili çizmektedir. Onun liderliğinde şekillenen stratejiler, sadece destek programlarının uygulanmasını değil; aynı zamanda kurumsal hafızanın oluşmasını, toplumsal aidiyetin güçlenmesini ve girişimcilik kültürünün yerleşmesini sağlamaktadır.
Ancak bu yazı, yalnızca bir tespitin sonu değil; yeni bir yolculuğun başlangıcıdır.
Çünkü asıl soru şudur: Bu model sürdürülebilir kılınabilecek mi? Diğer yerel aktörler, bu yapının etki alanını genişletmek için nasıl bir rol üstlenmelidir? Üniversiteler, belediyeler, odalar ve STK’lar bu sistematik dönüşüme nasıl katkı verebilir?
Önümüzdeki haftalarda bu sorulara yanıt aramaya devam edeceğiz. Yozgat’ta yerelden yükselen girişimcilik dalgasının hangi alanlara yayıldığını, nasıl iş modellerine dönüştüğünü, kırsal ve kentsel alanlarda nasıl farklılaştığını birlikte inceleyeceğiz. Ayrıca, girişimcilik kültürünün yalnızca ekonomik değil; etik, çevresel ve toplumsal boyutlarını da gündeme taşıyacağız.
Çünkü artık mesele yalnızca destek vermek değil, girişimciliği stratejik bir toplumsal dönüşüm aracı olarak inşa etmektir.
Ve bu dönüşümün yol haritasını birlikte çizmeye devam edeceğiz.