Kıymetli okurlarım,
Birbirimize samimi bir soru sorarak başlayalım:
Yozgat’ta doğmuş, bu şehirde yaşamış ya da yolu buradan geçmiş biri olarak, son yıllarda “şehrimiz gelişiyor” diye içten içe gururlandığınız bir an oldu mu?
Eğer bu soruya net bir “evet” veremiyorsak, artık yeni bir şey söylemenin zamanı gelmiş demektir.
2025 yılıyla birlikte Türkiye’nin kalkınma vizyonu değişiyor. Sanayi ve teknoloji yatırımlarından tarım desteklerine, kırsal kalkınmadan kadın girişimciliğine kadar her alanda yerelden başlayan bir dönüşüm hedefleniyor. Bu dönüşümün adı sadece “reform” değil; aynı zamanda bir zihniyet değişimi.
Ve işte tam da bu noktada sorumluluğumuz artıyor:
Yozgat artık sadece izleyen değil, yön veren, öneren, geliştiren bir şehir olmalı. Bekleyen değil, harekete geçen bir şehir.
Çünkü artık vakit, "bize sıra gelir mi?" diye sormak değil, "biz nereye öncülük edebiliriz?" diye düşünme vaktidir.
Teşvikten Gerçeğe: Yozgat İçin Kalkınmayı Sahaya İndirmek
2025 yılı itibarıyla Türkiye'nin yatırım ve kalkınma paradigması önemli bir kırılma noktasına ulaşmıştır. Yeni teşvik sisteminin odağında artık sadece büyük ölçekli yatırımlar değil, bölgesel potansiyeli harekete geçirecek stratejik adımlar yer almaktadır. Bu kapsamda tarım, gıda sanayi, yenilenebilir enerji ve yerel girişimcilik gibi alanlar, kırsal kalkınmanın temel eksenleri olarak yeniden tanımlanmıştır.
Yozgat, bu yeni yapının içinde ciddi bir potansiyele sahiptir.
Ancak potansiyel, yalnızca var olmakla değerli hâle gelmez; yönetilmesi, planlanması ve stratejiye dönüştürülmesi gerekir.
Organize Sanayi Bölgeleri'nde (OSB) hâlen atıl duran alanlar; gıda işleme tesisleri, yem üretim merkezleri veya tıbbi aromatik bitki entegre tesisleri için uygun zemin oluşturmaktadır.
Üstelik güncel teşvik reformları, bu tür yatırımları hem vergi avantajları hem de istihdam destekleriyle cazip hâle getirmiştir.
Bununla birlikte kalkınmayı sahaya indirmek, yalnızca fiziki yatırım yapmakla sınırlı değildir.
Aynı zamanda yerel kurumlar arasında planlı işbirliğini, veri temelli karar alma mekanizmalarını ve katılımcı yönetişim anlayışını da zorunlu kılar. Kalkınma Ajansları, İl Tarım Müdürlükleri, Ticaret ve Sanayi Odaları, Bozok Üniversitesi ve yerel yönetimler arasında kurulacak bütüncül bir yapı, Yozgat’ın sadece teşvik listelerinde değil, reel kalkınma göstergelerinde de öne çıkmasını sağlayacaktır.
Teşvik sistemini bekleyen değil, şekillendiren bir şehir olmak için artık her kurumun elini taşın altına koyması gerekmektedir.
Yozgat Bozok Üniversitesi Yozgat’ın Bütüncül Kalkınma Ekosisteminde Akademik Liderlik
Yozgat Bozok Üniversitesi, sahip olduğu fakülte, enstitü, yüksekokul ve meslek yüksekokullarıyla sadece bir yükseköğretim kurumu değil; Yozgat’ın çok boyutlu kalkınma hamlesinin ana taşıyıcılarından biridir. Üniversitenin akademik yapısı, Türkiye Yüzyılı vizyonunda tanımlanan “yerelden kalkınma” stratejisinin Yozgat’taki karşılığıdır.
Ancak bu potansiyel, yalnızca program çeşitliliğiyle değil, bu çeşitliliğin toplumsal, ekonomik ve kültürel yapıya entegre edilmesiyle anlam kazanır.
Ziraat ve Veteriner Fakülteleri, tarım ve hayvancılığa dayalı bölgesel ekonominin modernizasyonunda kritik rol oynamaktadır.
Hayvan sağlığından bitkisel üretime, çiftçi eğitimi ve tarım teknolojilerine kadar uzanan geniş yelpazede yürütülen akademik çalışmalar, kırsal verimlilik artışı ve sürdürülebilir tarım modelleri açısından stratejik niteliktedir. Bu fakültelerin üreteceği bilgi, yalnızca bilimsel makale değil; aynı zamanda sahada ölçülebilir faydaya dönüşmelidir.
Tıp, Diş Hekimliği, Sağlık Bilimleri ve Akdağmadeni Sağlık Yüksekokulu gibi birimler, Yozgat’ın yaşlanan nüfus yapısı, sağlık hizmetlerine erişim zorlukları ve kırsal sağlık göstergelerindeki dengesizliklerin çözümünde öncü olabilir. Koruyucu sağlık hizmetleri, mobil klinik uygulamaları, toplum temelli sağlık araştırmaları gibi yenilikçi projelerle üniversite; yalnızca tedavi eden değil, sağlığı yöneten bir kurum vizyonuna ulaşabilir.
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Hukuk Fakültesi ve Lisansüstü Eğitim Enstitüsü; kamu politikası, yerel yönetişim, iç kontrol sistemleri, girişimcilik ve bölgesel planlama gibi alanlarda bilgi üretmeli ve bunu karar alıcılara aktaracak mekanizmalar oluşturmalıdır. Yozgat’ın sosyo-ekonomik dönüşümünü sağlam temele oturtacak politika önerileri bu fakültelerden çıkmalı, akademi ile uygulama arasındaki kopukluk giderilmelidir.
Devamı Yarın...