Yozgat, Anadolu’nun tam kalbinde, geçmişiyle köklü, geleceğe ise temkinli bakan bir şehir
olarak bilinir. Ancak bu bakış, son dönemde gençlerin enerjisiyle yeni bir anlam kazanmaya
başladı. Sadece geleneksel yollarla değil, sahadan gelen gözlemler ve yerelden çıkan fikirlerle
Yozgat’ın girişimcilik potansiyeli yeniden değerlendiriliyor.
Bunu mümkün kılan en güncel örneklerden biri, Yozgat Bozok Üniversitesi öğrencileri tarafından yürütülen “Gençlerin Gözünde Yerelde Girişimcilik Potansiyeli: Yozgat” projesidir. Gençler, bu çalışma kapsamında Yozgat’ın ekonomik ve sosyal dokusunu yakından incelediler, iş dünyasının nabzını tuttular ve şehirdeki girişimcilik fırsatlarını kapsamlı bir SWOT analiziyle ortaya koydular. Bu çalışma yalnızca bir analiz değil, aynı zamanda gençlerin kendi girişimcilik vizyonlarını geliştirdikleri uygulamalı bir süreç oldu.
Yerel dinamikler dikkate alınarak geliştirilen iş fikirleri, Yozgat’ın mevcut potansiyelinin farklı açılardan değerlendirilmesini sağladı. Özellikle kırsal turizm, yerel ürünlerin
markalaşması ve dijitalleşme odaklı yenilikçi fikirler dikkat çekti.
Bu noktada, öğrencilerin böylesine kapsamlı bir çalışmayı başarıyla yürütebilmesinde Prof.
Dr. Mustafa Böyükata’ nın rehberliği ve vizyonunun önemli bir katkısı olduğunu belirtmek gerekir. Proje boyunca sağladığı akademik yönlendirmeler ve stratejik bakış açısı, öğrencilerin analiz yetkinliğine ve sahadaki gözlem becerilerine değerli bir derinlik kattı. Bu nedenle, kendisine teşekkürlerimi özellikle ifade etmek isterim. Geleneksel üretim ve ticaret kalıplarının ötesine geçen bu genç bakış açısı, aslında Yozgat’ın
geleceğine dair önemli bir mesaj veriyor: Kalkınma, yalnızca dışarıdan gelen yatırımlarla
değil; yerelin kendi potansiyelini doğru analiz etmesi ve harekete geçirmesiyle mümkün
olabilir. Gençlerin Yozgat’a dair geliştirdiği iş modelleri ve sunduğu çözüm önerileri, yerel
kalkınma için somut adımların atılmasına ilham verecek nitelikte. Çünkü mesele yalnızca potansiyeli görmek değil; bu potansiyeli, sürdürülebilir ve stratejik bir şekilde yönlendirebilmektir. Bu proje, Yozgat için yalnızca bir başlangıçtır. Gençlerin enerjisi ve akademik rehberlikle birleşen bu tür çalışmalar, şehrin ekonomik ve sosyal dokusuna uzun vadeli katkılar sağlayabilir. Yerel aktörlerin, sivil toplumun ve iş dünyasının da bu sürece dâhil olmasıyla Yozgat, kendi kalkınma yolculuğunda daha sağlam adımlar atabilir. Önümüzdeki süreçte, gençlerin ortaya koyduğu bu çalışmanın Yozgat’a nasıl yansıyacağını birlikte göreceğiz. Bu yalnızca bir projenin sonucu değil; yerelde üretmenin, düşünmenin ve çözüm aramanın ne demek olduğunu gösteren bir süreçti. Benim için en kıymetli tarafı ise şu oldu: Gençler, Yozgat’a dışarıdan değil, içinden bakarak fark yaratabileceklerini gösterdiler.
Bu bakış açısının hangi alanlarda nasıl filizleneceğini, nasıl büyüyüp dallanacağını zaman gösterecek. Ama şundan eminim ki, bu gençlerin attığı adımlar takip edilmeye değer. Çünkü her adımlarında sadece fikir değil, Yozgat’ın geleceğine dair yeni bir umut taşıyorlar.
Önümüzdeki yazıda işte bu umutların nasıl ete kemiğe büründüğünü, sahada nasıl karşılık bulduğunu birlikte konuşacağız. Takipte kalın.