Yozgat denilince İsyan,
İsyan denilince Çapanoğulları,
Çapanoğulları denilince “Atatürk’ün Ceza”sı deniliyor ya, işte ona İsyan ediyor Yozgatlı yüreğim.
Öyle darlanıyorum ki kelimeler anlatmaya yetmez. O an nefesim kesiliyor, bedenim kalbime ağır geliyor.
Bir de bu safsataların okumuş-yazmış, mürekkep yalamış, ya da sözüm ona dini, ilmi yerinde olan insanlar tarafından yapılması hepten aklım başımdan alıp götürüyor.
Bakıyorum kaynaklara, sözüm ona muhafazakar, dindar kesim ‘Cezacı Atatürk’ profili ortaya çıkarmak, böyle bir yalan ve safsata rivayetlerle Gazi Mustafa Kemal Atatürk düşmanlığı oluşturmak istiyor…
Bir taraftan bakıyorum, tam tersi bir profil çıkıyor ortaya gerçeklerin de ötesinde ütopya…
Mekanı cennet Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Yozgat’a gelişinin (15 Ekim 1924) 94. Yıl dönümü kutlamaları vardı Yozgat’ta.
Atatürk, şehrimize iki kez geldi. O geceye dair çok kıymetli makale ve yazılar var.
Ancak Atatürk’ün Yozgat’a gelişini internet üzerinden aradığınızda öyle safsata dolu yazılar çıkıyor ki ortaya.
Kan dondurucu, bir şehre ve bir milletin istikbaline doğrudan katkısı bulunan bir askere, komutana, devlet adamına yapılacak en büyük haksızlıklarla dolu yalan yanlış yazılar var.
Haftanın ilk günü Cumhuriyet Meydanı’ndaki yıl dönümü etkinliklerinde Yozgat Belediye Başkanı Dr. Kazım Arslan çok kıymetli bir konuşma yaptı Atatürk’ün Yozgat’ı teşrifinin yıl dönümü vesilesi ile.
Arslan, bu güne kadar ısrarla üzerinde durduğum ve savunduğum ifadelerle dolu fevkalade önemli bir konuşma yaptı burada.
İşte konuşmanın satır aralarındaki hakikat dolu mesajlar: “Zaman zaman bir takım yöneticiler kendi eksikliklerini, kendi noksanlıklarını Yozgat’ın cezalı olduğu masalı ile kapatmaya çalışmışlar. Hani bir darbı mesel gibi söylenir: Yozgat’ı Atatürk cezalandırdı. Böyle bir şey tabii ki yok. Geçmişimize, tarihimize baktığımız zaman böyle bir şeyin olmadığını görürüz. Ama bir şeyler yapmak istemeyenler, bir şeyleri başaramayanlar kendi eksikliklerini, kendi noksanlıklarını Atatürk Yozgat’ı cezalandırdı diyerek hem Atatürk hem de Yozgat’a, Yozgatlıya muhtan etmişlerdir.”
Atatürk’ün ceza yalanına dair bir haberde yer alan şu ifadelerin hakikat neresindedir sizce:
- Çapanoğlu isyanları sebebiyle Ankara’yı çok uğraştıran Yozgat, rivayete göre bir ziyaretinde halk zamanın reisicumhurunu protesto ettiği ve heykel yaptırmadığı için kara listeye alınmış; hiç bir yatırım yapılmadığı gibi; yol üzerinde olmasına rağmen demiryolu bile geçirilmemiştir. Nitekim Ankara-Sivas demiryolu, arazi müsait olduğu halde, Yerköy’den Kayseri’ye iner; sonra tekrar yukarıya çıkarak Sivas’a ulaşır. Yozgat, bugün bile milliyetçiliğin kalesidir.
Mesnedi olmayan bu ifadeler bir yandan Atatürk’ü kendi yurduna ceza vermekten imtina etmeyen egoist bir devlet adamı olarak lanse etmeye çalışırken diğer yandan milliyetçiliğin kalesi olduğu söylemi ile şehrin isyan duygularını harekete geçirmeyi hedeflemiştir.
Sözün özü, dünyanın en despot, gaddar, acımasız liderleri dahi milletlerine ceza veremezler.
Bir ceza vardır o da milletlerin vicdanında başlar, o cezanın adı cehalettir Kıymetli Yozgatlılar.
Biz cehaleti yenersek bu güne kadar Atatürk’ün verdiği sözde ceza üzerinden bizleri uyutanların sebep olduğu gaflet uykusundan da uyanmış oluruz ki, o yalanlara bizleri inandırmaya çalışanların korktuğu da bizlerin o uyanışıdır.
Hülasa Kıymetli Yozgatlılar,
Beceriksiz, basiretsiz, halkın duygularını yönlendirmek için her yolu mubah gören yöneticiler (!), ‘Atatürk Yozgat’ı cezalandırdı’ yalanı üzerinden gittiler yıllar yılı.
O yalan tutmadı tutmayacak.