Her şey makama sahip oluncaya kadar…
Tebessüm, mütevazi duruş, samimiyet, kadirşinaslık, vefa, kucaklama, hatta el sıkma…
Evet evet, el sıkma alışkanlığı dahi makama geçince değişebiliyor.
Daha önce insanların elini, avuçlarının içine alıp sıkan makamzade, zamanla elinin ucuyla selamlaşıyor. Ve giderek makamzadeden makamzedeye dönüşüveriyor.
Kıymetli hemşerilerim,
Meslek hayatım boyunca insanların makam öncesi makam sırası ve makam sonrası ahvallerini bizatihi görme, müşahede etme fırsatım oldu.
Ne hikmettir, bu döngüde değişen hiçbir şey yok.
Makama oturanların sıfatları, isimleri, şekilleri değişiyor ama kaderleri değişmiyor ne hikmetse.
Makam zehirlenmesi, net bir ifade ile “güç zehirlenmesi” yaşıyorlar.
Bu zehirlenme kimilerinde seçime yakın değişime uğrasa da kimilerinde seçim sathı mahallinde de değişmiyor.
Makamlar, kendini ölümsüz, vazgeçilmez, alternatifsiz görenlerin harman yeri halbuki. Asıl olan harman yerinde hoş bir esinti, rüzgar sonrası bar tane, tohum, ya da gölge bırakabilmek.
Makam zehirlenmesi yaşayanlardaki belirtileri konuşalım isterseniz biraz da.
Öncelikle her yaptığını doğru, her sözünü hatasız görürler.
Onların ağızlarından çıkan kanun, onların fikirlerinin sese yansıması kesinlikle kusursuzdur.
İnsanları zamanla gereksiz bulurlar.
Vatandaş, onlar için zamanla gereksizin ötesinde boş sözlerle kapılarını, daha doğrusu makamlarını aşındıran insanlar topluluğudur.
İlk zamanlar açık olan makam kapıları zamanla kapanma, kilitlenmeye,
Telefonlar meşgule düşmeye, hatta artık geri dönüşü olmayan sinyallere bırakır.
Makam zehirlenmesi öyle belirtiler verir ki, onu yanında, en yakınındakiler bile görmez.
Makam zehirlenmesi akıldan önce göze vurur.
Göz görmez olur en yakındakileri…
Görmeyen gözün karanlığında aslında geri dönüşü olmayan uçuruma doğru yürüdüğünden habersiz olur.
Ama makamzede, bu durumu iş yoğunluğu, memleket derdi, üzerine yüklenen sorumluluk olarak görür.
Yani görür de görmez.
Ve, artık akıl da görmemeye başar.
Asıl görmesi gereken yer, uyuşmuştur.
O uyuşukluğun tesiri ile akıl gözden, akıl duyu organlarından ve idrakten uzaklaşmış, tek başına kalmıştır.
Ve artık çıkmaz bir yolculukta akıl makam sahibini terk etmiş, güç zehirlenmesi makamzadeye, makamzede haline çevirmiştir.
Şuan etrafımızda bu tür yönetici tiplemeleri ile karşı karşıyayız. Seçim rüzgarı hafiften essin değişim başlayacaktır elbette.
Ama size tavsiyem zehirlenmenin tesirindeki bu kişilere merhamet gösterin. Zira onlar acınacak hallerine acımaktan bile aciz durumda sonlarını beklemekteler.