Uzun süredir başta komşu iller olmak üzere ülkenin farklı noktalarındaki yerel yöneticileri takip ediyorum.

Amacım, bir şekilde Yozgat’a kıyas, terazi ölçeğinden değerlendirmede bulunmak.

Neden böyle bir kıyasa ihtiyaç duydum hemen izah edeyim.

Eğer bir ihmal ya da gerçek anlamda mağduriyet var ise her ikisini de birbirinden ayıralım. Vicdani bakı hakkaniyetli değerlendirmede bulunalım.

Bazı durumlarda kendi içinde acımasız eleştirileri olan ve bu eleştiriler üzerinden şahısları hedef alan ifadelere yer verebiliyoruz.

Kasıt, sadece makam sahibinden değil bazen bizden, vatandaş ya da bir şekilde vatandaş gibi görünen siyasi cenahlardan gelebiliyor.

Evvela şu gerçeği hatırlayıp, şükrederek konuyu detaylandırmaya başlayalım isterseniz.

Beyaz rahmet, kesinlikle insanlık için felaket olmadı olmazda.

Her durumda olduğu gibi bu durumda ziyadesiyle görecelidir.

Toprağı suya hasret çiftçi ya da yaz boyunca kuruyan su kuyularından su bekleyen ahali için berekettir beyaz örtü.

Ama otomobilden inmeden işe gidip, inmeden işten gelen için eziyettir.

Evet Yozgat’a da kar çeşitli ulaşım zorluklarını da beraberinde getiriyor.

Yağmur için de aynı durum söz konusu. Metrekareye düşen yağmur miktarı bir bardak fazlalaşsın sanırsınız dereler taşacak.

Coğrafi yapımız dahi başlı başına kış döneminde mağduriyet oluşturabilecek durumda.

Peki tüm bunlar yerel yöneticiler, Özel İdare, Karayolları için mazeret mi, değil elbette.

Kıyas dedik ya en başta, bakıyorum Çorum, Tokat, Sivas gibi illere Yozgat’taki mağduriyetin aynısı oralarda da yaşanıyor. Dönüyorum, şuan bu yazıyı kaleme aldığım Ankara’ya bakıyorum; Dikmen, Çankaya, Sincan güzergahları kardan geçilmiyor.

Ana hatların bir bölümü kardan kısmi olarak temizlenmiş, ara sokaklara el değmemiş.

Bu ve benzeri kıyasları çoğaltabiliriz.

Kış mevsiminde bazı zamanlar hakikaten bizi vatandaş olarak çileden çıkarıyor, isyanın eşiğine geliyoruz.

Gökten gelene yerdeki yetersiz kalabiliyor kıymetli hemşerilerim.

Onunla birlikte bakıyorum şehrin geçmişine her başkan döneminde aynı mağduriyet, aynı serzeniş.

Sebep!

Aslında yaşadıklarımıza sebep olarak, karla mücadele noktasında tam anlamıyla yatırımın yapılmamasından kaynaklanıyor.

Öncelikler sıralanırken karla, yani etkisini hissettirdiği birkaç gün için bu kadar cömert olamıyor belediyeler.

Olamayınca yıllarca itfaiyede yaşadığımız eksikler misali, ayda, yılda yaşanacak çok katlı apartman yangını için risk almaya değer bulmuyoruz bazı yatırımları.

Evet yerel yöneticiler karla mücadelede yetersiz kalmıştır, diyelim demesine ama bu sözü çok da acımasız kullanmayalım.

Mevcut coğrafi yapı, imkanları, yağış yoğunluğu gibi sebepler kışları Yozgat’a farklı mağduriyetler doğura biliyor.

Eskiden bilmem kaç köy yolu kapandı diye yazardık, yazı gazeteye düşmeden yollar açılırdı ama önce neyi yazdıysanız o algı kalırdı ve o yollar kış boyu açılmazdı.

Bugün beyaz rahmet sonrası yaşadıklarımızın sebebi izahı bu minvaldedir.

Onun dışında eleştiriye her zaman kulağı açık, algısı açık, sabrı yüce olmak gerekiyor. Ki, bu noktada Yozgat Belediye Başkanı Celal Köse’nin duyarsız olmadığına inanıyorum.

Ki, kış soğuğunda bizler için mücadelede edenlere de kolaylıklar diliyorum. Allah yardımcıları olsun.