Dün haber merkezimize düşen iki gündem konusu üzerinden konuşalım istiyorum bu gün.

Öncelikle Cumanızı tebrik ediyorum, mübarek olsun, bereketli olsun…

Önce yolla başlayalım sohbetimize isterseniz.

Yol konusunda bir dokun bin ah işit türünden dertli olduğumuzu biliyorum.

Meselenin bu gün o tarafından değil, köy ve kasabalar arasındaki güzergahlar tarafından bakalım.

Afedersiniz eşek sırtında gittiğimiz, gıcırtıları dağları taşları inleten kağnı yollarında yaşadığımız günleri özlemle ansak da zor günlerdi vesselam.

Koca dedemin kağnısına güç veren boz ve kör öküzü her daim özleyecek olsam da kağnı sırtında mahsul taşımanın zorluğunu çocukça dünyamda az/çok idrak ettim.

Şehirler arası yolun tek şeritten öteye gidemediği o yıllarda köy yollarında kalite beklemek için çok fazla hayalperest olmak gerekiyor.

Yollarda aşırı süratten değil daha çok hatalı sollamadan öldüğümüz o yılları da, eşek sırtında kat ettiğimiz köy yollarını da unutmadık.

Köy yollarındaki kaliteyi yakalamak için her şeye rağmen epey zaman heba ettik diye düşünüyorum.

Yanlış hatırlamıyorsam geçen yıl köy yollarının kalitesini artırmak adına ülke genelinde adımlar atıldı. Öyle ki Yozgat’ta İl Özel İdaresine ait asfalt plentinin kapasitesi artırıldı. Yine yanlış bilmiyorsam yenisi ya kurulacaktı ya da farklı bir hizmet alımı yoluna gidilecekti.

Amaç; köy yollarının asfalt kalitesini artırmak, böylelikle uzun ömürlü yollar yapmak.

Bir nevi yapboz yollardan kurtulmak istedi devlet geçte olsa.

Dün Yozgat Valisi Sayın Kemal Yurtnaç, Doğankent-Karayokup arasındaki 16 kilometrelik yolda incelemelerde bulundu. (Bu programı Çamlık Gazetesinin hazırlık sürecindeki yoğun işlerimizden dolayı takip edemesek de konunun ehemmiyeti bakımından edindiğimiz bilgiler ışığında gazetemizde değerlendirdik). Sayın Yurtnaç, yeni sistem bu yolun 50 santimetre kalınlığında alt yapı malzemesi ve 10 santimetre kalınlığında sıcak asfaltla döşendiğini açıkladı.

Köy yolları için hayal ötesi ancak yapboz mantığından kurtulmak adına fevkalade önemli bir gelişme. Ki, Sayın Yurtnaç’ın da köy yolları konusunda ehemmiyet sahibi olduğu biliyorum.

Atılan her yeni adım önemli, özellikle de medeniyeti insanlığa taşıyan yolların yapımı noktasında oldukça önemli. İl Özel İdaresinin bu konudaki tecrübesi de önemli elbette.

Köy-kasaba ve buralarla ilçelerin bağlantısını sağlayacak yolların kalitesi ne kadar artarsa bizi bize ulaştıran kanallarda o denli açık olur.

Düne kadar köylerde çöp konteynırının dahi olmadığını varsayarsak yollardaki kalite yarın daha farklı hizmette daha farklı kalite demektir.

Emeği geçenler var olsun… Allah bu mübarek günün hürmetine devletimize çok versin.

KENTİN TARİHİ DOKUSU VE BOZOK ÜNİVERSİTESİ

Şehir için üniversitenin sadece öğrenciden ibaret olmadığını geçen zaman gösteriyor.

Özellikle de yeni açılan bölümler şehrin üniversite ile daha barışık olmasının da yolunu açıyor.

Tıp Fakültesi, Ziraat Fakültesi, İlahiyat Fakültesi ve şimdide Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü.

Kim ne derse desin, bu şehrin tarihi dokusu sanayi, tarım ve hayvancılık yatırımları kadar önemli.

Bacasız fabrika olan turizm potansiyelinden dünyanın pay kapmak için neler yaptığını görüyoruz.

Sıcak suyu ısıtıp termal başkenti (!) olan ülkeleri de biliyoruz ama şimdi mevzu farklı.

Arkeoloji bölümünün desteklenip, aktif hale gelmesinde Sayın Rektör Prof. Dr. Salih Karacabey’in ortaya koyduğu irade ve desteğin farkındayım.

Nitekim şehrin 355 farklı noktasında sit alanı tespit edilmesi bunun bir ürünü.

Ki, dün Bozok Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünden gönderilen detaylı bilgi notunda da görülüyor ki, arkeoloji bölümü çok önemli işlere imza atacak.

Bırakın tarihi bilmem hangi medeniyetlerin varlığını Sarıkaya Roma Hamamını turizme kazandırsak yeter.

Bu yaz da sanki Roma Hamamı için bir şeyler yapamadık, bakalım gelecek yaz nasıl geçecek.