Sıra dışı bir insan.
Takım elbise-kravat arasına sıkışmamış bir siyasetçi, bir bakan…
Ta belediye başkanlığından tanıyoruz. Belki de onu farklı kılan doğallığı.
Kimine göre fazla doğal görünse de ben bakanlık görevinde ortaya koyduğu çalışmalarla fazlasıyla gayretkar olduğunu söylemek istiyorum.
Türk tarımının olmazsa olmazıdır millilik.
Her kamu politikasında olduğu gibi tarımda da milli bir politika yürütülmeli.
Ahmet Eşref Fakıbaba, sanki bunun için biçilmiş kaftan.
Yerli tohumdan genetiği bozulmamış tohuma tutunda, et ve süt kalitesi yüksek hayvan yetiştirilmesine kadar pek çok alanda milli olmak zorundayız.
Bir milletin geleceği ancak toprağa düşmüş saf tohumlarla şekil bulur.
Yozgat; bir zamanların tahıl ambarı, Osmanlı döneminde İstanbul’da saraylara et gönderecek kadar ciddi üretime sahip bir hayvancılık başkenti.
Her ilçesi farklı iklimsel özelliğe sahip olduğu için Karadeniz’in fındığı, Adana’nın kavunu, Kastamonu’nun sarımsağını ürütecek topraklara sahip bir şehir.
Hem Anadolu bozkırında bulunacaksınız hem dört farklı iklimin özelliklerine aynı anda sahip olacaksınız.
Ve ciddi potansiyele sahip olmanıza rağmen yeterli pozitif ayrıcalığı görmeyeceksiniz.
Sabahın ilk ışıkları ile birlikte Yozgat’a gelmek üzere yola çıkacak Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Ahmet Eşref Fakıbaba… Öncelikle yolunuz açık olsun… Hayırla gelin inşallah.
Sayın Bakan, sabah saat 06.30’da yola çıkacak ki, 08.15’te kurumundaki toplantıya yetişsin.
Yozgat’ın ardından Kabalı Köyündeki meyvecilik projesini incelemek üzere Kadışehri’ne gidecek.
Yozgat’taki toplantıların akabinde Et ve Süt Kurumunu ziyaret edecek.
Ben inanıyorum ki, bu kurum ciddi takviyelerle çok önemli üretime sahip olabilir.
Mevcut hali ile hayvansal üretimde ve kesimde yüksek potansiyele sahip görünse de Yozgat gibi hedefleri olan bir şehre küçük görüyorum burasını.
Süt Bölümünün açılmamış olmasını, geçen yılları gaflet olarak görüyorum.
Elimizde bir tesis varken biz işi sadece et boyutunda ele alıyor, süt üreticisini görmezden geliyor isek bunun adı gaflet değil de nedir?
Sayın Fakıbaba’nın Yozgat ziyaretini fazlasıyla önemli buluyor, sözler bekliyorum.
Sayın Bakanım, dönemin bakanı Mehdi Eker, elimizdeki Hayvancılık Organize İhtisas Bölge Projesini “Pilot Bölge Uygulaması” adıyla aldı kendi memleketi Diyarbakır’a götürdü.
Yozgat’ta yapılamaz mıydı, yapılırdı!
Bu gün Yozgat’ın öyle bereketleri alanları var ki eminim siz de öğrendiğinizde “Bu topraklar neden sahipsiz kaldı” sorusuna yanıt arayacaksınız.
Sözü fazla uzatmaya gerek yok, sabahın ilk ışıkları ile yollara düşüyor, akşamın karanlığına kadar o şehirde kalıyorsa bir bakan, önemsiyordur yaptığı işi.
Lütfen Yozgatlının haklı taleplerini gözardı etmeyin…
Üreten, üretirken kazanan, toprakları göç değil bereket saçan bir Yozgat arzuluyoruz Sayın Bakanım…