Yozgat’ta vali olmak kavramı üzerinden pek çok değerlendirmem oldu meslek hayatımda. Duygu dünyama sirayet eden vali profili ile yaşanmışlıkları değerlendirdiğim yazılarıma baktığımda aslında iki önemli unsurun vali profilini oluşturduğu gerçeği çıkıyor karşıma.
Bir şehir için bir valinin ortaya koyacağı vizyonu konuşurken o valinin ortaya koyacağı millet olabilme duruşunu da çok iyi görmek gerekiyor.
Devletin şehirdeki en üst makamında ama milletin en derinlerinde olabilme şiarına ve duruşuna haiz olabilmek.
İSİMSİZ KAHRAMANLAR: DEVLET ADAMLARI
Kimine göre bu kavram mekanı cennet Efsane Vali Recep Yazıcıoğlu, ya da Yozgatlı efsane valililerde cennet mekan Refik Arslan Öztürk… Kalbim gibi inanıyor ve meslek hayatımın gizemli yolculuğunda tanıdıklarımla da biliyorum ki, isimsiz nice devlet adamlarının fedakarlıkları ile yürüyor pek çok önemli iş vatan toprağında.
VALİ OLABİLMEK!
Yozgat’ta vali olmak, yalnızca bir makamda oturabilmektir; o şehrin ruhuna dokunabilmek, milletle aynı duyguları paylaşabilmek midir? Devletin şehirdeki en üst temsilcisi olmak, yalnızca yönetim yetkisini kullanmakla sınırlı değildir sevgili hemşehrilerim. Aynı zamanda milletin içinde olmak, onların sesine kulak vermek ve sorunlarına çözüm üretmek gibi büyük bir sorumluluğu da beraberinde getiriyor. Milleti anlayabilmekle başlıyor sırlı devlet yolculuğu. Yozgat gibi köklü bir kültüre sahip bir şehirde, vali olmak demek, bu kültürü anlamak ve ona değer katabilmek anlamına da gelir.
YOZGAT VALİSİ MEHMET ALİ ÖZKAN’I DİNLERKEN
Çamlık TV’deki Ramazan programımızın stüdyo konuğu Yozgat’ımızın Kıymetli Valisi Sayın Mehmet Ali Özkan oldu. Yayın öncesi, sonrası ve yayın sırasında çok kıymetli sohbetimiz, paylaşımlarımız oldu.
Bu bağlamda, Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan’ın açıklamalarına bakıldığında, onun yalnızca bir makamı temsil etmediği, aynı zamanda Yozgat’a bir değer katmayı amaçladığı gerçeği çıkıyor karşımıza.
“Makamı değil, vatanı sevdiğim için çalışıyorum” ifadesi, tam da bir valinin milletle bütünleşmiş olması gerektiğinin en somut göstergesini yansıtıyor.
Devletin ve milletin çıkarlarını her şeyin üzerinde tutan bir anlayışla hareket etmek, valilik makamının özünü oluşturan, o mayanın dile sirayet etmiş unsurunu oluşturuyor.
Bir valinin şehrine katabileceği en büyük değer, yalnızca fiziki yatırımlar ya da altyapı projeleri midir? O da elbette ki beklediğimiz, olması gerekendir.
Elbette ki şehirleşme, eğitim ve ekonomi gibi konularda ortaya koyacağı vizyon şehirler için hayati öneme sahiptir. Ancak esas mesele, bir valinin halkın gönlünde nasıl yer edindiğidir.
Yozgat gibi Anadolu’nun kadim şehirlerinden birinde, halkla iç içe olmak, dertlerini kalp gözü ile dinleyebilmek ve aynı duyguları paylaşabilmek, bir yöneticiyi gerçek anlamda başarılı kılan, bir makam koltuğundaki bakış açısından çıkaran unsurdur.
Geçmişte Yozgat’ta görev yapmış pek çok vali olmuştur.
Kimileri şehre iz bırakmış, kimileri yalnızca yönetim sürecini tamamlayarak görevine veda etmiştir. Ancak halkın hafızasında yer eden isimler, yalnızca görevlerini yerine getirenler değil; şehir için bir değer üretmiş, halkın gönlünde yer etmiş olanlardır.
Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan’ın söylemleri ve halkla kurduğu samimi ilişki, onun bu yolda önemli adımlar attığını ortaya koyuyor.
Şehre dair projeler geliştiren, halkın refahını artırmak için çalışan bir vali, sadece bürokrat kimliğiyle değil, halkın gönlündeki yeriyle de değer kazanır.
Valilik makamının getirdiği sorumluluk, yalnızca devletin belirlediği kuralları uygulamak mıdır? Değildir, aynı zamanda şehrin ruhuna dokunmak, insanlarının dertlerini dert edinmek ve çözümler üretmektir.
Özellikle Anadolu şehirlerinde, valinin halkla olan bağı daha da büyük bir anlam kazanır. İnsanlar, kendisini anlayan, dinleyen ve onlara samimi bir şekilde yaklaşan yöneticilere her zaman daha fazla değer verir.
İşte bu yüzden, valilerin yalnızca devletin en üst temsilcisi olmakla kalmayıp, halkın en derinlerine de nüfuz edebilmeleri çok ama çok önemlidir, devlet adamı olabilmenin temelindeki değerdir.
Yozgat’ta vali olmak, sadece resmi bir görevi yerine getirmek değil, bir şehri ve onun insanlarını anlamak, onları ileriye taşımak için çalışmaktır.
Sayın Özkan’ın ortaya koyduğu yönetim anlayışı, bu bağlamda örnek alınması gereken bir modeldir desem abartmış olmam.
Zira makamların gelip geçici olduğu, ancak halkın gönlünde yer etmenin kalıcı olduğu gerçeği, her yöneticinin unutmaması gereken manevi bir sorumluluk ve de bir ilkedir.
Hülasa, Yozgat’ta vali olmak, yalnızca devletin temsilcisi olmak değil; şehrin bir parçası olabilmek, onunla bütünleşebilmek ve en önemlisi, halkın gönlünde bir iz bırakabilmektir.
Gönülden, devlet adamı şuuru, millet olabilme idraki ve duruşu ile Yozgat’ta valilik yapan Sayın Mehmet Ali Özkan ve bu güne kadar aynı duruşu ortaya koyan devlet adamlarına selam olsun.
